Eğitim-İş, ‘manevi danışman’ adı altında imam ve vaiz atamalarını protesto etti
Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası (Eğitim-İş) Kemalpaşa Temsilciliği, “maneviyat” adı altında imam ve vaiz atamalarını öngören “Çevreme Duyarlıyım Değerlerimin Yanındayım (ÇEDES) Projesi”ni protesto etti. okullarda “danışmanlar”.
Okullara ‘manevi danışman’ adı altında imam ve vaiz atanmasını öngören ÇEDES Projesi’ne ilişkin İzmir’de protestolar sürüyor. Eğitim-İş Kemalpaşa Temsilciliği de ilçe milli eğitim müdürlüğü önünde yaptıkları basın açıklamasıyla projeyi protesto etti. Aile derneklerinin yanı sıra çeşitli STK’lar da basın açıklamasına destek verdi.
Açıklamayı eğitimciler adına Eğitim-İş Kemalpaşa Temsilcisi Salih Topuk okudu. Topuk şunları söyledi:
“Seçimin hemen ardından İstanbul’da Bilal Erdoğan başkanlığında olduğu bilinen TÜGVA’ya ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerimin Arkasındayım’ kapsamında imzalanan protokolle 238 okul tahsis edildi. Proje (ÇEDES)’, okullara “manevi danışman” adı altında imamlar, müezzinler, vaizler, dini liderler verildi.Eğitim-İş olarak ilgisiz kişi ve yapıları tanıtmak kamu kaynaklarının israfıdır. Alanında uzman eğitimciler varken konuyu eğitim sistemimize sokmayalım.Eğitim-İş olarak Anayasamıza, madde ve yönetmeliklerimize alenen aykırıdır, laiktir, bilimseldir.Çedes protokolünü yargıya taşıdık. eğitime taban tabana zıt… Bugün burada ve Türkiye genelinde eğitim dışı kurumlar, irtica dernek ve vakıflarla imzalanan protokol ve projelere karşı “Çocukları korumak vatanı korumaktır” anlayışıyla sahadayız. Tüm vatandaşlarımıza sesleniyoruz, bu protokolü hep birlikte reddedelim. Geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkalım.
“BAŞ ÖĞRETMENİN FOTOĞRAFINI GÖRÜN VE BU PROTOKOLLERİ RED EDİN”
ÇEDES protokolü hukuka aykırıdır: Anayasamıza, yasa ve yönetmeliklerimize açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıttır. Çünkü ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim bilimi ve pedagojisinden habersiz, çocuklarımıza nasıl yaklaşacağını bilmeyen yetişkinleri okullara getirmek travmatik etkiler yaratacaktır. ÇEDES protokolü, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının mesleki prestijine bir hakarettir. Eğitim, eğitimcilerin işidir. Okul yöneticilerine sesleniyoruz: Okullarda eğitim-öğretim faaliyetlerini yasal çerçevede yürütmek sizin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, arkasında asılı duran Başöğretmen’in fotoğrafına bakın ve bu protokolleri reddedin”